kapı kilit motoru

Kullanım örnekleri

kapı kilit motoru
door lock actuator
icon arrow

door

Phonetic: "/dɔː/"

Part Of Speech: noun


Definition: A portal of entry into a building, room, or vehicle, consisting of a rigid plane movable on a hinge. Doors are frequently made of wood or metal. May have a handle to help open and close, a latch to hold the door closed and a lock that ensures the door cannot be opened without the key.

Example: I knocked on the vice president's door


Definition: Any flap, etc. that opens like a door.

Example: the 24 doors in an Advent calendar


Definition: (immigration) An entry point.


Definition: A means of approach or access.

Example: Learning is the door to wisdom.


Definition: A barrier.

Example: Keep a door on your anger.


Definition: A software mechanism by which a user can interact with a program running remotely on a bulletin board system. See BBS door.

icon arrow

door

Phonetic: "/dɔː/"

Part Of Speech: verb


Definition: To cause a collision by opening the door of a vehicle in front of an oncoming cyclist or pedestrian.

icon arrow

lock

Phonetic: "/lɒk/"

Part Of Speech: noun


Definition: Something used for fastening, which can only be opened with a key or combination.


Definition: (by extension) A mutex or other token restricting access to a resource.


Definition: A segment of a canal or other waterway enclosed by gates, used for raising and lowering boats between levels.


Definition: The firing mechanism.


Definition: Complete control over a situation.


Definition: Something sure to be a success.


Definition: A player in the scrum behind the front row, usually the tallest members of the team.


Definition: A fastening together or interlacing; a closing of one thing upon another; a state of being fixed or immovable.


Definition: A place from which egress is prevented, as by a lock.


Definition: A device for keeping a wheel from turning.


Definition: A grapple in wrestling.

icon arrow

lock

Phonetic: "/lɒk/"

Part Of Speech: verb


Definition: To become fastened in place.

Example: If you put the brakes on too hard, the wheels will lock.


Definition: To fasten with a lock.

Example: Remember to lock the door when you leave.


Definition: To be capable of becoming fastened in place.

Example: This door locks with a key.


Definition: To intertwine or dovetail.

Example: We locked arms and stepped out into the night.


Definition: (break dancing) To freeze one's body or a part thereof in place.

Example: a pop and lock routine


Definition: To furnish (a canal) with locks.


Definition: To raise or lower (a boat) in a lock.


Definition: To seize (e.g. the sword arm of an antagonist) by turning the left arm around it, to disarm him.


Definition: To modify (a thread) so that users cannot make new posts in it.


Definition: (WMF jargon) To prevent a page from being edited by other users.

Example: Frequently vandalized pages are generally locked to prevent further damage.

icon arrow

actuator

Phonetic: "/ˈæk.tjuː.eɪt.ə(ɹ)/"

Part Of Speech: noun


Definition: Something that actuates something else, especially a usually electric device that causes a mechanical device (i.e. a mechanism) to be switched on or off, for example an electric motor that opens and closes a valve

Example: The mind is the actuator of the body.


Definition: The mechanism that moves the head assembly on a disk drive


Definition: A relay that controls the flow of electricity

En İyi Tur-Eng Çevirmen

İngilizce veya Türkçe alfabe, makale veya web sitesinden bir e-postayı, makaleyi veya web sitesini çevirmeniz mi gerekiyor? Sadece bu metni seçin ve resmi çevrimiçi çevirmen haline gelsin! 50 dünya dilinden profesyonel tercümanlarımız var. İşe yarıyor? Tabii ki işe yarıyor!

Kaynak metinler, AI tabanlı yazım denetleyici tarafından otomatik olarak düzeltilerek daha iyi bir çeviri elde edilir. Tıp, kesin bilimler, hukuk vb. gibi çeşitli alanlarda metinlerinin içeriğini ve dil özelliklerini koruyarak belgeleri anında çevirin.İngilizce, dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından konuşulmaktadır. Dünyada en çok konuşulan dildir. 1.000.000'den fazla kelime var! Türkçe, Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta yaklaşık 80 milyon kişi ile Avrupa ve Kuzey Amerika'daki göçmen toplulukları tarafından konuşulmaktadır. Yaklaşık 88 milyon konuşmacı ile en çok konuşulan Türk dilidir. Türk dili, Türkiye'nin batısında yer alan Anadolu'da ortaya çıkmıştır. Şu anda, bu iki hacimli ve harika dildeki çevirilerle hızlı, rahat ve ücretsiz çalışmanız için size profesyonel çevirmenimizin işlevselliğini sunuyoruz!İngilizce'den Türkçe'ye çeviri saniyeler sürer ve tek istekte bin kelimeye kadar çeviri yapabilirsiniz. İngilizce ve Türkçe dünyada çok yaygın dillerdir. İngilizceden Türkçeye çevirmenimiz, birinde uzman olup diğerini öğrenirken bu dillerin temel metinlerini öğrenmenize veya anlamanıza yardımcı olacaktır. Çeviri API'lerimiz İngilizce'den Türkçe'ye mükemmel çeviri sağlar, ek redaksiyon ile bu çeviriler hukuk, tıp ve diğer yüksek düzeyde uzmanlık alanları gibi görev açısından kritik alanlarda kullanılabilir. İngilizce'den Türkçe'ye çevirmen, çevirdiğiniz metnin doğru bir şekilde anlaşılmasını sağlar ve selamlaşma, seyahat, alışveriş, sayılar ve diğer sınırsız sayıda ortak alan gibi sık kullanılan cümle ve kelimeleri çevirmek için idealdir.