kedi uzanamadığı ciğere pis der

Kullanım örnekleri

kedi uzanamadığı ciğere pis der
sour grapes
icon arrow

sour

Phonetic: "/ˈsaʊə/"

Part Of Speech: noun


Definition: The sensation of a sour taste.


Definition: A drink made with whiskey, lemon or lime juice and sugar.


Definition: (by extension) Any cocktail containing lemon or lime juice.


Definition: A sour or acid substance; whatever produces a painful effect.


Definition: The acidic solution used in souring fabric.

icon arrow

sour

Phonetic: "/ˈsaʊə/"

Part Of Speech: verb


Definition: To make sour.

Example: Too much lemon juice will sour the recipe.


Definition: To become sour.


Definition: To spoil or mar; to make disenchanted.


Definition: To become disenchanted.

Example: We broke up after our relationship soured.


Definition: To make (soil) cold and unproductive.


Definition: To macerate (lime) and render it fit for plaster or mortar.


Definition: To process (fabric) after bleaching, using hydrochloric acid or sulphuric acid to wash out the lime.

icon arrow

sour

Phonetic: "/ˈsaʊə/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Having an acidic, sharp or tangy taste.

Example: Lemons have a sour taste.


Definition: Made rancid by fermentation, etc.

Example: Don't drink that milk; it's turned sour.


Definition: Tasting or smelling rancid.

Example: His sour breath makes it unpleasing to talk to him.


Definition: (of a person's character) Peevish or bad-tempered.

Example: He gave me a sour look.


Definition: (of soil) Excessively acidic and thus infertile.

Example: a sour marsh


Definition: (of petroleum) Containing excess sulfur.

Example: sour gas smells like rotten eggs


Definition: Unfortunate or unfavorable.


Definition: Off-pitch, out of tune.

icon arrow

grapes

Phonetic: "/ɡɹeɪps/"

Part Of Speech: noun


Definition: A small, round, smooth-skinned edible fruit, usually purple, red, or green, that grows in bunches on vines of genus Vitis.


Definition: A woody vine that bears clusters of grapes; a grapevine; of genus Vitis.


Definition: A dark purplish-red colour, the colour of many grapes.


Definition: Grapeshot.


Definition: A mangy tumour on a horse's leg.


Definition: A person's head.

icon arrow

grapes

Phonetic: "/ɡɹeɪps/"

Part Of Speech: verb


Definition: To pick grapes.


Definition: (of livestock) To develop tubercules as a result of tuberculosis.


Definition: To develop a texture with small grape-like clusters of a contaminant or foreign substance.


Definition: (north) To grope.

Türkçe-İngilizce Şarkı Sözleri Çevirmeni

Tek bir tıklamayla kelimeleri çevirin! Türkçe'den İngilizce'ye çevirmenimiz iki yönlü bir çeviri programıdır, anlamların ikamesi için kapsamlı bir sözlük içerir, kelime öbeklerinin ve ifadelerin kullanım örneklerini ve bunların fonetik bileşenlerini gösterir. Tercümanımız, çeviri alanındaki bilgi tabanını sürekli olarak güncelleyen ve son kullanıcı için tamamen anonim ve ücretsiz olarak korurken hizmet kalitesini koruyan profesyonel bir dilbilimci ekibi tarafından oluşturulmuştur. Çevirileriniz sadece size ait!

Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.Çevirinize ince ayar yapmak için yerleşik sözlükleri kullanın: Tek tıklamayla eşanlamlılar ve örneklerle bağlam içi çeviriler, anlamlar, telaffuz ve diğer dil özelliklerinde sorunsuz bir şekilde uzmanlaşmanıza yardımcı olur. Kesinlikle ücretsiz, hızlı ve doğru çevirmen!Kaynak metinler, AI tabanlı yazım denetleyici tarafından otomatik olarak düzeltilerek daha iyi bir çeviri elde edilir. Tıp, kesin bilimler, hukuk vb. gibi çeşitli alanlarda metinlerinin içeriğini ve dil özelliklerini koruyarak belgeleri anında çevirin.