kürek yarışı

Kullanım örnekleri

kürek yarışı
boat race
icon arrow

boat

Part Of Speech: noun


Definition: A craft used for transportation of goods, fishing, racing, recreational cruising, or military use on or in the water, propelled by oars or outboard motor or inboard motor or by wind.


Definition: A full house.


Definition: A vehicle, utensil, or dish somewhat resembling a boat in shape.

Example: a stone boat;  a gravy boat


Definition: One of two possible conformations of cyclohexane rings (the other being chair), shaped roughly like a boat.


Definition: The refugee boats arriving in Australian waters, and by extension, refugees generally.

icon arrow

boat

Part Of Speech: verb


Definition: To travel by boat.


Definition: To transport in a boat.

Example: to boat goods


Definition: To place in a boat.

Example: to boat oars

icon arrow

race

Phonetic: "/ɹeɪs/"

Part Of Speech: noun


Definition: A contest between people, animals, vehicles, etc. where the goal is to be the first to reach some objective. Example: Several horses run in a horse race, and the first one to reach the finishing post wins

Example: The race around the park was won by Johnny, who ran faster than the others.


Definition: Swift progress; rapid motion; an instance of moving or driving at high speed.


Definition: A race condition.


Definition: A progressive movement toward a goal.

Example: the race to cure cancer


Definition: A fast-moving current of water, such as that which powers a mill wheel.


Definition: A water channel, esp. one built to lead water to or from a point where it is utilised.


Definition: Competitive action of any kind, especially when prolonged; hence, career; course of life.


Definition: The bushings of a rolling element bearing which contacts the rolling elements.

icon arrow

race

Phonetic: "/ɹeɪs/"

Part Of Speech: verb


Definition: To take part in a race (in the sense of a contest).

Example: The drivers were racing around the track.


Definition: To compete against in such a race.

Example: I raced him to the car, but he was there first, so he got to ride shotgun.


Definition: To move or drive at high speed; to hurry or speed.

Example: As soon as it was time to go home, he raced for the door.


Definition: Of a motor, to run rapidly when not engaged to a transmission.

En İyi Tur-Eng Çevirmen

Çeviri yazılımımızı diğer makine çevirmenlerinden farklı kılmak için çok yol kat ettik. Türkçe - İngilizce çevirmenimiz orijinal metnin anlamını ve cümlenin ana fikrini asıl amaçlandığı gibi korumak için tasarlanmıştır. Çevirmenimiz olabildiğince insandır. Ürünümüz en iyi gizliliği sağlar. Verilerinizi izlemiyor, satmıyor veya saklamıyoruz. Çevirileriniz size aittir. Transferler için kayıt ve ödeme gerekli değildir!

İngilizce veya Türkçe alfabe, makale veya web sitesinden bir e-postayı, makaleyi veya web sitesini çevirmeniz mi gerekiyor? Sadece bu metni seçin ve resmi çevrimiçi çevirmen haline gelsin! 50 dünya dilinden profesyonel tercümanlarımız var. İşe yarıyor? Tabii ki işe yarıyor! Kaynak metinler, AI tabanlı yazım denetleyici tarafından otomatik olarak düzeltilerek daha iyi bir çeviri elde edilir. Tıp, kesin bilimler, hukuk vb. gibi çeşitli alanlarda metinlerinin içeriğini ve dil özelliklerini koruyarak belgeleri anında çevirin.Çevirilerinizi daha da iyi hale getirmek için özel olarak tasarlanmış arayüzümüzün yeni özelliklerine göz atın. Doğal olarak, hizmetimiz ücretsiz kalır ve ayrıca bir uygulama olarak da mevcuttur. Tüm özellikler, çeşitli ortak dillerin kombinasyonları için yerel olarak mevcuttur. Diğer özellikler ve dil kombinasyonları aşağıdadır. Hangi dile çeviri yaparsanız yapın, ortaya çıkan metin çevrimiçi sözlüğümüze bağlanır. Anlamları ve diğer cümlelerdeki kullanımları hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, çıktı metin kutusundaki tek tek kelimeler ayrıntılı olarak analiz edilir. Her şey tamamen ayrıntılı ve gerekirse test edilmiştir!